English - Turkish
Definition of to make a mess of, or create confusion with regard to in English Turkish dictionary
- muddy
- {f} bulandırmak
- muddy
- {s} çamurlu
Tom'un botları çamurluydu.
-Tom's boots were muddy.
Şiddetli şekilde yağmur yağdı bu yüzden saha çamurlu.
-It rained heavily, so the playground is muddy.
- muddy
- {f} çamurlamak
- muddy
- (Argo) yengeç
- muddy
- çepellemek
- muddy
- {f} çamurlandır
- muddy
- kirli
- muddy
- çamurla kirletmek
- muddy
- {f} çamurlamak, çamura bulamak
- muddy
- çamur yap
- muddy
- {s} bulanık
Bu tasarım için bulanık renkler kullanmak iyi bir fikir değil.
-Using muddy colors for this design is not a good idea.
- muddy
- {s} anlaşılması zor
- muddy
- {s} karışık
- muddy
- bulanık/çamursu/çamurlu
- muddy
- pis
Related Terms
English - English
Definition of to make a mess of, or create confusion with regard to in English English dictionary
- muddy
The discussion only muddied their understanding of the subject.
to make a mess of, or create confusion with regard to
Hyphenation
to make a mess of, or cre·ate con·fu·sion with re·gard toPronunciation
Resimler
Favorites