to make a measurement or measurements

listen to the pronunciation of to make a measurement or measurements
English - Turkish

Definition of to make a measurement or measurements in English Turkish dictionary

measure
ölçmek

Halı almadan önce odayı ölçmek zorunda kalacağız. - We'll have to measure the room before we buy the rug.

Sıcaklığını ölçmek istiyoruz. - We want to measure your temperature.

measure
{i} önlem

Biz trafik kazalarını önlemek için gerekli önlemleri almamız gerekir. - We must take measures to prevent traffic accidents.

Kongre önlemi onaylamadı. - Congress did not approve the measure.

measure
ölçme birimi
measure
(İnşaat) ölçüt
measure
karşılaştırmak
measure
ölçüm yapmak
measure
ölçüsünde olmak
measure
{f} ölç

Gabriel Roiter ölçüsünü tanımlamak için daha sezgisel olabilen ikinci bir yol vardır. - There is a second way to define the Gabriel-Roiter measure which may be more intuitive.

Birçok Avrupa mutfakları orada kuru malzemeler tartıldığından dolayı bir teraziye sahiptir, Amerika'da tam tersine onlar hacimle ölçülmektedir. - Many European kitchens have scales because dry ingredients are measured by weight there, unlike in America, where they are measured by volume.

measure
metraj çıkarmak
measure
(isim) ölçü, miktar, ölçüm, ölçek, oran, had, vezin, önlem, tedbir
measure
{i} miktar

Harvard'ın bilim adamları, çocuk sahibi olan veya olmayan 58 bekâr ve evli erkek tükürüğündeki erkek hormon miktarını ölçtü. - Harvard scientists have measured the amount of male hormone in the saliva of 58 single and married men with or without children.

measure
angular measure açı ölçüsü
measure
(Askeri) ÖNLEME, TEDBİR, ÖLÇÜ
measure
{f} 1. ölçmek; ölçüsünü almak: Measure the height of that door right now! O kapının yüksekliğini hemen ölç! The tailor is measuring me for a
measure
{f} süzmek
measure
(Tekstil) ölçü: ölçmek
measure
full measure tam ölçü
measure
{i} derece

Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir. - The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.

measure
{i} had
measure
{i} ölçek
English - English
measure
to make a measurement or measurements

    Hyphenation

    to make a meas·ure·ment or measurements

    Turkish pronunciation

    tı meyk ı mejırmınt ır mejırmınts

    Pronunciation

    /tə ˈmāk ə ˈmeᴢʜərmənt ər ˈmeᴢʜərmənts/ /tə ˈmeɪk ə ˈmɛʒɜrmənt ɜr ˈmɛʒɜrmənts/
Favorites