to make a loud noise; esp

listen to the pronunciation of to make a loud noise; esp
English - Turkish

Definition of to make a loud noise; esp in English Turkish dictionary

thunder
{i} gök gürültüsü

Bir gök gürültüsü beni afallattı. - I was taken aback by a thunderclap.

Dün gece gök gürültüsü ve şimşek vardı. - There was thunder and lightning last night.

thunder
{f} savurmak (tehdit vs.)
thunder
bağırmak
thunder
(Meteoroloji) gökgürültüsü
thunder
kalın ve gür ses çıkarmak
thunder
gürlemek (gök)
thunder
(gök) gürlemek
thunder
gürlemek
thunder
{f} gök gürle

Uzakta gök gürlediğini duydum. - I heard it thunder in the distance.

Hava çok sıkıntılı;sanırım kısa süre içinde gök gürleyecek. - It's so muggy; I think it will thunder in a short while.

thunder
{i} tehditkâr söz
thunder
{i} gök gürlemesi/gürültüsü: I heard thunder. Gök gürültüsü duydum
thunder
{f} 1. (gök) gürlemek: That dog gets scared when it
thunder
(fiil) gürlemek, gümbürdemek, savurmak (tehdit vs.)
thunder
savurmak
thunder
{f} gümbürdemek
English - English
thunder