to make a firm decision to do something

listen to the pronunciation of to make a firm decision to do something
English - Turkish

Definition of to make a firm decision to do something in English Turkish dictionary

resolve
{f} çözümlemek
resolve
kararlılık
resolve
çözünmek
resolve
ortadan kaldırmak
resolve
niyet

İki tarafın da iyi niyetiyle, sorunumuzun üstesinden gelinebilir. - With a bit of good will on both sides, our problems should be able to be resolved.

resolve
çöz

Onlar sorunlarını henüz çözemediler ama en azından onları ele alıyorlar. - They haven't yet resolved their problems, but at least they're discussing them.

Yakında durumu çözebileceğini umuyorum. - I hope that you are able to resolve the situation soon.

resolve
ayrıştırmak
resolve
karar

Onunla ilişkimi tamamen bitirmeye kesin karar verdim. - I resolved to break up with her cleanly.

Daha sıkı çalışmaya karar verdiler. - They resolved to work harder.

resolve
azimlilik
resolve
halletmek
resolve
erimek
resolve
{f} -e azmetmek, -e kesin karar vermek: She resolved to give up cigarettes. Sigarayı bırakmaya karar verdi
resolve
{i} azim
resolve
{f} tahlil etmek
resolve
(Tıp) Eritmek
resolve
{f} haline getirmek
resolve
{i} yasa teklifi
resolve
{f} aklına koymak
English - English
resolve

I resolve to finish this work before I go home.

to make a firm decision to do something

    Hyphenation

    to make a firm de·ci·sion to do some·thing

    Turkish pronunciation

    tı meyk ı fırm dîsîjın tı du sʌmthîng

    Pronunciation

    /tə ˈmāk ə ˈfərm dəˈsəᴢʜən tə ˈdo͞o ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /tə ˈmeɪk ə ˈfɜrm dɪˈsɪʒən tə ˈduː ˈsʌmθɪŋ/
Favorites