English - Turkish
Definition of to make a dent upon; to indent in English Turkish dictionary
- dent
- {i} göçük
Tom'un arabası tamponunda büyük bir göçük olduğu için kolaylıkla tanınabilir.
-Tom's car is easily recognizable since there is a big dent in the front bumper.
- dent
- {i} çökme
- dent
- projelendirmek
- dent
- çukur açmak
- dent
- çukurlu olmak
- dent
- ufak çukur
- dent
- çökük
- dent
- dişlemek
- dent
- vuruk
- dent
- göçürmek
- dent
- incinme
- dent
- yamulmak
- dent
- yamultmak
- dent
- ezik
- dent
- {i} çentik
- dent
- {f} göçmek
- dent
- diş
Derhal bir diş hekimi ile görüşsen iyi olur.
-You'd better see a dentist at once.
Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.
-The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.
- dent
- tarak veya vites dişi
- dent
- {f} göçürtmek
- dent
- göç/göçert
Related Terms
English - English
Definition of to make a dent upon; to indent in English English dictionary
- dent
to make a dent upon; to indent
Hyphenation
to make a dent upon; to in·dentPronunciation
Resimler
History
Favorites