Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
- My little brother is watching television.
Erkek kardeşim, ben kadar büyük.
- My brother is as large as I.
Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
- My little brother is watching television.
Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
- My little brother is watching TV.
O benim kız kardeşimin kocası. O benim kayınbiraderim.
- He's my sister's husband. He's my brother-in-law.
Matt Rita'nın kayınbiraderi.
- Matt is Rita's brother-in-law.
Beş kardeş çiftlikte birlikte çalıştı.
- Five brothers worked together on the farm.
İki erkek kardeş birlikte seyahat için gitti.
- Two brothers went to travel together.