Dünyada mülteci sayısı giderek artmaktadır.
- The number of refugees in the world increases steadily.
Yurtdışına giden öğrencilerin sayısı artmaktadır.
- The number of students going abroad is on the increase.
Kelime haznemi artırmak istiyorum.
- I want to increase my vocabulary.
Bu, pazar payımızı artırmak için büyük bir fırsat.
- This is a great opportunity to increase our market share.
Yıldan yıla üretim artmaya devam etti.
- Year after year, production continued to increase.
Dünyanın nüfusu bir yılda yüzde iki oranında artmaktadır.
- The population of the world increases at a rate of two percent a year.
Ben harçlıkta bir artış hakkında babamla görüştüm.
- I approached my father about an increase in allowance.
Nüfus artışı ciddi bir sorundur.
- The increase of the population is a serious problem.
Yaşamın maliyetini büyük ölçüde artırmıştır.
- The cost of life increased drastically.
Bu, ailenin gelirini artırdı.
- This has increased family income.