Definition of to lose weight in English Turkish dictionary
- kilo vermek
Eğer kilo vermek istiyorsanız, yemeksiz bir gün geçirin.
-If you want to lose weight, spend a day without meals.
Tom birkaç ay önce kilo vermek için uğraşmaya başladı.
-Tom began to try to lose weight a few months ago.
- zayıflamak
Zayıflamak için çikolatadan kolayca vazgeçebilirim.
-I can easily give up chocolate to lose weight.
Tom zayıflamak zorunda.
-Tom has to lose weight.
- reduce
- düşürmek
O mağaza, fiyatlarını düşürmek zorunda kaldı.
-That store had to reduce their prices.
Başkan Arthur gümrük vergilerini düşürmek istedi.
-President Arthur wanted to reduce the tariffs.
- reduce
- {f} küçültmek
- reduce
- azaltmak
O ithalatta vergi azaltmak istedi.
-He wanted to reduce the tax on imports.
Bu şirket çevresel kaplama alanını azaltmak için yeni teknolojiler kullanıyor.
-This company is using new technologies to reduce its environmental footprint.
- lose weight
- kilo vermek
Eğer kilo vermek istiyorsanız, yemeksiz bir gün geçirin.
-If you want to lose weight, spend a day without meals.
Ben kilo vermek istiyorum.
-I want to lose weight.
- reduce
- {f} sarsmak
- reduce
- {f} haline getirmek
- lose weight
- süzülmek
- lose weight
- zayıf düşmek
- lose weight
- incelmek
- reduce
- aza indirmek
- reduce
- aza indirgemek
- lose weight
- arıklamak
- reduce
- boyun eğdirmek
- reduce
- zayıflamak
- reduce
- {f} azaltmak, indirmek, düşürmek; küçültmek
- reduce
- tertip etmek
- reduce
- redüklemek
- reduce
- {f} eritmek [met.]
- reduce
- azalt,indirge
- reduce
- organları normal yerine getirmek
- reduce
- {f} kısaltmak
- reduce
- {f} ergitmek
- reduce
- {f} dönüştürmek
- reduce
- kanuni şekilde iptal etmek
- to weight
- dolgunluk vermek
Related Terms
Definition of to lose weight in English English dictionary
- reduce
- to become less heavy
I'll need to lose weight if I want to fit into my old jeans.
- take off weight