O, römorku arabasına taktı.
- He attached the trailer to his car.
Tom'un ebeveynleri eski bir römorkta yaşıyor.
- Tom's parents live in an old trailer.
Bir karavanda yaşamaya alıştığınızı düşünüyordum.
- I thought you were used to living in a trailer.
Karavan kampında yaşıyor.
- He lives in a trailer park.
The engine wouldn't run any more so we had to trailer my old car to the wrecking yard.