to live in a tent or similar temporary accommodation

listen to the pronunciation of to live in a tent or similar temporary accommodation
English - Turkish

Definition of to live in a tent or similar temporary accommodation in English Turkish dictionary

camp
{f} kamp yapmak

Tom ve Mary ikisi de kamp yapmaktan hoşlanıyor. - Tom and Mary both like camping.

Nehrin yakınında kamp yapmak iyi bir fikir değildir. - Camping so near the river isn't a good idea.

camp
{f} kamp kurmak

Biz kalacak bir yer bulamazsak dışarıda kamp kurmak zorunda kalacağız. - We'll have to camp out if we can't find a place to stay.

Bu kamp kurmak için iyi bir yere benziyor. - This looks like a good spot to camp.

camp
{f} kamp yap

Tom sahilde kamp yapmayı sever. - Tom likes camping on the beach.

Tom tek başına kamp yapmaya gitmenin eğlenceli olmayacağına karar verdi. - Tom decided that it wouldn't be much fun to go camping alone.

camp
ibne ya da sevici
camp
karargah
camp
ibne
camp
Abartılı, parıltılı, dikkat çekici ve queer'lar ile özdeşleşmiş olan giyim ve dekorasyon biçimi
camp
campy yap
camp
bayağı eser
camp
{s} adi
camp
{s} gülünç
camp
dikkati çekmek için göz alıcı bir şekilde giyinmek ve davranmak
camp
{i} ortak görüşle bir araya gelen topluluk
camp
{f} kampa yerleştirmek
camp
{f} adileştirmek
camp
{s} yapmacık davranışları olan
camp
{s} bayağı
camp
{s} homoseksüel
camp
{s} eşcinsel
camp
bayağı veya gülünç hareketlerde bulunan kimse
English - English
camp

We're planning to camp in the field until Sunday.

to live in a tent or similar temporary accommodation

    Hyphenation

    to live in a tent or si·mi·lar tem·po·ra·ry ac·com·mo·da·tion

    Turkish pronunciation

    tı layv în ı tent ır sîmılır tempıreri ıkämıdeyşın

    Pronunciation

    /tə ˈlīv ən ə ˈtent ər ˈsəmələr ˈtempərˌerē əˌkäməˈdāsʜən/ /tə ˈlaɪv ɪn ə ˈtɛnt ɜr ˈsɪməlɜr ˈtɛmpɜrˌɛriː əˌkɑːməˈdeɪʃən/
Favorites