Bir bankta oturan yaşlı bir adam var.
- There is an old man sitting on a bench.
Ağacın altında bir bank var.
- There is a bench under the tree.
Tom oturma sırasında Mary'ye bitişik bir koltuk aldı.
- Tom took a seat next to Mary on the bench.
Tren istasyonunu önünde bir sıra var.
- There is a bench in front of the train station.
Tom oturma sırasında Mary'ye bitişik bir koltuk aldı.
- Tom took a seat next to Mary on the bench.
For the first several years of my exclusive career in powerlifting, I couldn't bench too well.