Bir iğnenin düşüşünü duyacak kadar yeterince sessiz.
- It's quiet enough to hear a pin drop.
Yağmurdan sonra sıcaklıkta bir düşüş oldu.
- There was a drop in temperature after the rain.
Lütfen beni istasyona bırak.
- Please drop me off at the station.
Seni arabayla İstasyona bırakacağım.
- I'll drop you off at the station.
Bir içki için uğrayalım.
- Let's drop in for a drink.
Watch for the tempurature to drop sharply, then you'll know the reaction is complete.