to leave or escape

listen to the pronunciation of to leave or escape
English - Turkish

Definition of to leave or escape in English Turkish dictionary

get out
çıkmak

Tom bir süre kasabanın dışına çıkmak istediğini söyledi. - Tom said he wanted to get out of town for a while.

Tom öğleden sonra sadece evden çıkmak zorunda olduğuna karar verdi. - In the early afternoon, Tom decided that he just had to get out of the house.

get out
defol

En iyisi buradan defol. - You'd better get out of here.

Seni iğrenç canavar, buradan defol! - You filthy beast, get out of here!

get out
açığa çıkmak
get out
(haber vb) duyulmak
get out
(sorun) çözmek
get out
gitmek

Sadece buradan gitmek zorundayım. - I just have to get out of here.

Tom buradan gitmek zorunda. - Tom has got to get out of here.

get out
ağızdan dökülmek
get out
(haber vb) yayılmak
get out
çıkarmak
get out
(söz vb) çıkmak
get out
(haber vb) dışarı sızmak
get out
çözümü bulmak
get out
doğru sonuca ulaşmak
get out
ayrılmak
get out
kaçırmak
get out
(Fiili Deyim ) 1- çıkarmak 2- (sır) sızmak , anlaşılmak
get out
(deyim) yayimlamak satisa cikarmak
get out
(deyim) kutuphaneden odunc almak. get out of sth. yapmaktan kurtulmak. get a rise out of someone [kd] birinin zayıf noktasına bastırıp kışkırtarak kızdırmak
get out
(deyim) ortaya cikmak,sizmak. get sth. out
English - English
get out

In case of fire, get out by the nearest exit.

to leave or escape

    Hyphenation

    to leave or es·cape

    Turkish pronunciation

    tı liv ır îskeyp

    Pronunciation

    /tə ˈlēv ər əˈskāp/ /tə ˈliːv ɜr ɪˈskeɪp/
Favorites