to leave behind, to desert

listen to the pronunciation of to leave behind, to desert
English - Turkish

Definition of to leave behind, to desert in English Turkish dictionary

abandon
{i} terketme

Sizi hiç terketmeyeceğiz. - We won't ever abandon you.

Tom asla çocuklarını terketmez. - Tom would never abandon his children.

abandon
{i} taşkınlık
abandon
terketmek, bırakmak: Don't abandon me here! Beni burada bırakma!
abandon
(isim) kendinden geçme, taşkınlık, coşku
abandon
{f} kesmek
abandon
{f} yüzüstü bırakmak
abandon
{f} terketmek
abandon
kendini (bir şeye) kaptırma
abandon
tabi ya da kazanılmış haklardan vazgeçmek
abandon
abandon ada/bırak
abandon
serbestlik
abandon
kendini kaptırmak
abandon
kendini tamamıyla vermek
abandon
pozostawiać
abandon
bırakmak
abandon
çıkıp gitmek
abandon
başlı-başına koymak
abandon
tehire salmak
abandon
özünü kaptırmak
abandon
{f} vazgeçmek

Plandan vazgeçmek zorunda kaldım. - I was forced to abandon the plan.

Biz planımızdan vazgeçmek zorundaydık. - We had to abandon our plan.

English - English
abandon

Many baby girls have been abandoned on the streets of Beijing everyday.

to leave behind, to desert
Favorites