Arabaki herkes arabadan çıkmak ve bacaklarını germek istediğini söyledi.
- Everybody in the car said they wanted to get out and stretch their legs.
Aslan kafesinden dışarı çıkmak için mücadele etti.
- The lion struggled to get out of his cage.
Herkes, evimden defolun.
- Everybody, get out of my house.
Hepiniz buradan defolun!
- Get out of here, all of you!
Tom buradan gitmek zorunda.
- Tom has got to get out of here.
Sadece buradan gitmek zorundayım.
- I just have to get out of here.
I'll get out at the end of the road and walk from there.