Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to lead, or guide; to escort; to attend

listen to the pronunciation of to lead, or guide; to escort; to attend
English - Turkish

Definition of to lead, or guide; to escort; to attend in English Turkish dictionary

conduct
{i} davranış

Biz onun davranışına şaşırdık. - We were surprised at his conduct.

Oğlumun davranışından utanıyorum. - I am ashamed of my son's conduct.

conduct
{f} rehberlik etmek
conduct
{f} geçirmek
conduct
gütmek
conduct
yürütme

Polonyalı arkeologlar Sudan'da bilimsel çalışmalar yürütmektedirler. - Polish archaeologists are conducting scientific studies in Sudan.

conduct
(Kanun) yargılamanın yürütülmesi
conduct
kılavuzluk etmek
conduct
ses iletmek
conduct
yönetme
conduct
idare etmek
conduct
taşımak
conduct
{f} yönet

Bir orkestra şefi bir orkestrayı yönetir. - A conductor directs an orchestra.

Bu gece orkestrayı kim yönetiyor? - Who is conducting the orchestra tonight?

conduct
yönetmek
conduct
davranmak
conduct
{f} yürüt

Yürütecek bir soruşturmam var. - I have an investigation to conduct.

Polonyalı arkeologlar Sudan'da bilimsel çalışmalar yürütmektedirler. - Polish archaeologists are conducting scientific studies in Sudan.

conduct
{i} idare

Bu toplantıların tümü İngilizce olarak idare edilmektedir. - All of these meetings are conducted in English.

conduct
refakat etmek
conduct
idare/davranış
conduct
{i} yönetim, idare
conduct
önderlik etmek
English - English
conduct