to lay stress upon, emphasize

listen to the pronunciation of to lay stress upon, emphasize
English - Turkish

Definition of to lay stress upon, emphasize in English Turkish dictionary

press
bastırmak
press
sıkıp suyunu çıkarmak
press
yazılı basın
press
basın yayın
press
(Otomotiv) kalıp
press
çabuklaştırmak
press
{f} bas

Lütfen VCR'a bir kaset koy ve kayıt butonuna bas. - Please put a cassette in the VCR and press the record button.

Birçok siyasetçi komite üzerine güçlü bir baskı uygulamıştır. - Several politicians exerted strong pressure on the committee.

press
makine

Makineyi çalıştırmak için bu butona basın. - Press this button to start the machine.

press
bası

Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır. - The exit flowrate is proportional to the pressure difference around the exit valve.

O, her gün kan basıncı ölçtürmek zorundadır. - He has to have his blood pressure taken every day.

press
toplanmak
press
basım
press
{i} basın

Kan basıncı sabitlenemez. - The blood pressure can't be determined.

O, her gün kan basıncı ölçtürmek zorundadır. - He has to have his blood pressure taken every day.

press
bahriye hizmetine zorlamak
press
{i} basın, medya
press
{f} bastır

Kolun üstüne bastırınız. - Press down on the lever.

Yüzünü vitrine bastırdı. - He pressed his face against the shop window.

press
press baskı yap/bastır
press
{i} sıkacak
press
{i} matbaa makinesi
press
{i} zorla askere alma
English - English
press

If we read but a very little, we naturally want to press it all; if we read a great deal, we are willing not to press the whole of what we read, and we learn what ought to be pressed and what not. (M. Arnold, Literature and Dogma, Pref.).

to lay stress upon, emphasize
Favorites