to kick the bucket

English - Turkish

Definition of to kick the bucket in English Turkish dictionary

cartayı çekmek

cehennemi boylamak

zartayı çekmek

cavlamak

eşek cennetini boylamak

ölmek

(deyim) öbür dünyayı boylamak

cavlamak

tahtalıköyü boylamak

cartayı çekmek

kuyruğu titretmek

(deyim) ruhunu teslim etmek

zartayı çekmek

gebermek

cehennemi boylamak

nalları dikmek

argo nalları dikmek, mortoyu çekmek, ölmek

(isim)lları dikmek, ölmek

English - English

Definition of to kick the bucket in English English dictionary

To die

The old horse finally kicked the bucket.

Of a machine, to break down such that it cannot be repaired

I think my sewing machine has kicked the bucket.

{f} (Informal) die, pass away

die; "The old man finally kicked the bucket"

die; "The old man finally kicked the bucket

Hyphenation

to kick the buck·et

Turkish pronunciation

tı kîk dhi bʌkıt

Pronunciation

/tə ˈkək ᴛʜē ˈbəkət/ /tə ˈkɪk ðiː ˈbʌkət/