to keep in store for future or special use

listen to the pronunciation of to keep in store for future or special use
English - Turkish

Definition of to keep in store for future or special use in English Turkish dictionary

reserve
{f} rezerve ettirmek
reserve
{f} ayırmak

Ben birinci sınıf bir kamara ayırmak istiyorum. - I want to reserve a first-class stateroom.

reserve
{f} ayırtmak

Bu trende yer ayırtmak istiyorum. - I'd like to reserve a seat on this train.

Üç kişilik bir masa ayırtmak istiyorum. - I'd like to reserve a table for three.

reserve
yedek
reserve
{i} ihtiyat
reserve
(Kanun) karşılık
reserve
barındırmak
reserve
(Kanun) mahfuz tutmak
reserve
yedek güçler
reserve
korumak
reserve
{f} ayır

Otel odamı üç hafta önceden ayırttım. - I reserved my hotel room three weeks in advance.

Bir taksi ayırtmak daha hızlıdır. - It's faster to reserve a taxi.

reserve
{f} ayırtmak: I reserved a table for four at the restaurant. Lokantada dört kişilik bir masa ayırttım
reserve
belirli bir amaç için ayrılmış
reserve
hakkını muhafaza etmek
reserve
{f} tutmak
reserve
{i} ön koşul
reserve
ayır,v.rezerve et: n.rezerv
English - English
reserve

This cake is reserved for the guests!.

to keep in store for future or special use

    Hyphenation

    to keep in store for fu·ture or spe·cial use

    Turkish pronunciation

    tı kip în stôr fôr fyuçır ır speşıl yus

    Pronunciation

    /tə ˈkēp ən ˈstôr ˈfôr ˈfyo͞oʧər ər ˈspesʜəl ˈyo͞os/ /tə ˈkiːp ɪn ˈstɔːr ˈfɔːr ˈfjuːʧɜr ɜr ˈspɛʃəl ˈjuːs/
Favorites