English - Turkish
Definition of to keep in a coop in English Turkish dictionary
- coop
- kümes
Dikkat! Tilki, tavuk kümesinin etrafında dolaşıyor.
-Beware! The fox is roaming around the chicken coop.
Dün ben Denizli'ye gittim ve kümesin yakınında bir horoz gördüm.
-Yesterday I went to Denizli and I saw a rooster near the coop.
- coop
- coop up tıkmak
- coop
- {f} kümese sokmak
- coop
- {f} kapamak
- coop
- coop kapan/kapa
- coop
- kooperatif
Tom çok kooperatif değildi.
-Tom wasn't very cooperative.
Tom, Mary'nin kooperatif olacağını düşündü.
-Tom thought Mary would be cooperative.
- coop
- {f} tıkmak
- coop
- fly the coop kodesten kaçmak
- coop
- {f} kafeslemek
- coop
- {i} hapishane
- coop
- {i} kafes
Güvercin kafese uçtu.
-The pigeon has flown the coop.
- coop
- kodes
Related Terms
English - English
Definition of to keep in a coop in English English dictionary
- coop
to keep in a coop
Hyphenation
to keep in a CoopTurkish pronunciation
tı kip în ı kupPronunciation
/tə ˈkēp ən ə ˈko͞op/ /tə ˈkiːp ɪn ə ˈkuːp/
Resimler
Favorites