to join together or unite

listen to the pronunciation of to join together or unite
English - Turkish

Definition of to join together or unite in English Turkish dictionary

combine
{f} birleştirmek

İşi zevkle birleştirmek zordur. - It is hard to combine business with pleasure.

combine
birleşmek
combine
tor
combine
bileştirmek
combine
(Ticaret) tröst
combine
birleştir

Düşmanla savaşmak için güçlerini birleştirdiler. - They combined forces to fight the enemy.

İşini aile hayatınla birleştirsen iyi olur. - You had better combine your work with your family life.

combine
dili siyasi ve ticari çıkar sağlamak için bir araya gelen grup
combine
kartel/birlik
combine
bir araya g

Çok Fransızca kelime biliyorum ama cümle içinde bir araya getirmekte zorlanıyorum. - I know a lot of French words, but it's difficult for me to combine them into sentences.

combine
(to) karmak / birleştirmek
combine
{f} karışmak
combine
{i} birlik
combine
birleştir,v.birleştir: n.birlik
combine
(isim) birlik; uzlaşma; kartel
combine
{f} toplamak
combine
{i} uzlaşma
combine
{i} biçerdöver

Bugünün modern traktörleri ve biçerdöverleri yüksek teknoloji ile donatılmıştır. - Today's modern tractors and combines are equipped with high technology.

combine
{f} kombine etmek
English - English
combine
To join together
Accouple
To join together
coagment
To join together
interconnect
to join together or unite

    Hyphenation

    to join to·geth·er or u·nite

    Turkish pronunciation

    tı coyn tıgedhır ır yunayt

    Pronunciation

    /tə ˈʤoin təˈgeᴛʜər ər ˈyo͞oˌnīt/ /tə ˈʤɔɪn təˈɡɛðɜr ɜr ˈjuːˌnaɪt/
Favorites