English - Turkish
Definition of to involve; to insnare; to entrap; as, to be tangled in lies in English Turkish dictionary
- tangle
- {f} arapsaçına çevirmek
- tangle
- ihtilaf
- tangle
- girişmek
- tangle
- arapsaçına dönmek
- tangle
- dolaşık şey
- tangle
- arap saçına çevirmek
- tangle
- (isim) düğüm, dolaşıklık, karışıklık, dolaşık şey, arapsaçı
- tangle
- (ip, iplik, tel, zincir, saç v.b.'ni) karıştırmak, dolaştırmak, karmakarışık etmek; (ip, iplik, tel, zincir, saç v.b.) karışmak
- tangle
- karmaşa
- tangle
- Laminaria saccharina
- tangle
- yenilebilen bir çeşit su yosunu
- tangle
- {f} dolaştırmak
- tangle
- {f} 1. (ip, iplik, tel, zincir, saç v.b.'ni) karıştırmak, dolaştırmak, karmakarışık etmek; (ip, iplik, tel, zincir, saç v.b.) karışmak
- tangle
- karışık vaziyete düş
- tangle
- {i} dolaşıklık
- tangle
- arap saçına dönmek
- tangle
- {f} içinden çıkılmaz hale getirmek
- tangle
- tangle karış/karıştır
Related Terms
English - English
Definition of to involve; to insnare; to entrap; as, to be tangled in lies in English English dictionary
- tangle
to involve; to insnare; to entrap; as, to be tangled in lies
Hyphenation
to involve; to insnare; to entrap; as, to be tan·gled in liesPronunciation
Resimler
Favorites