to interweave, variegate, adorn

listen to the pronunciation of to interweave, variegate, adorn
English - Turkish

Definition of to interweave, variegate, adorn in English Turkish dictionary

tissue
{i} doku

Bu doku geri dönüşümsüz hasar gördü. - This tissue has been irreversibly damaged.

Sinir hücresinin sinir dokusu için temel birim olduğunu belirlemek neden bu kadar zor? - Why is it so difficult to establish that the nervous cell is the basic unit for the nervous tissue?

tissue
{i} tuvalet kâğıdı

Tuvalet kağıdımız bitti, bu yüzden biraz almaya gitmem gerekiyor. - We're out of tissue paper, so I need to go buy some.

tissue
{i}
tissue
{i} ince kumaş
tissue
hayvan veya bitki dokularının organizma dışındaki bir ortam için de yaşatılması veya yetiştirilmesi
tissue
{i} ince kâğıt
tissue
{i} bir tür ince ambalaj kâğıdı
tissue
(Nükleer Bilimler) dokuma
tissue
ince yumuşak kâğıt
tissue
kâğıt mendil

Tom Mary'ye bir kutu kağıt mendil verdi. - Tom handed Mary a box of tissues.

Kağıt mendili olan biri var mı? - Does anyone have a tissue?

tissue
f dokumak
tissue
(Diş Hekimliği) birlikte özel bir fonksiyon gösteren, benzer hücrelerden oluşan kitle
tissue
(Tıp) Doku, nesiç
tissue
(İnşaat) zar, ince dış örtü
tissue
(isim) doku, ince kumaş, ince kâğıt, kopya kağıdı, kâğıt mendil, kâğıt peçete, tuvalet kâğıdı, ağ
tissue
tissue culture biyol
tissue
(Tekstil) kumaş

Elbiselerinizi yıkamadan önce, kumaşlar için tüm ceplerinizi kontrol ettiğinizden emin olunuz. - Make sure you check all the pockets for tissues before washing your clothes.

tissue
ince tül kumaş
tissue
doku kül
English - English
{v} tissue
to interweave, variegate, adorn
Favorites