Makas bir şey kesmez.
- The scissors won't cut anything.
Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.
- These two lines cut across each other at right angles.
Tom bir cam parçası ile parmağını kesti.
- Tom cut his finger on a piece of glass.
O, elmayı iki parçaya ayırdı.
- She cut the apple in two.
Fabrika üretimini azaltmak zorunda kaldı.
- The factory had to cut back its production.
Sigaraları azaltmaktansa, bayım, niçin onları bırakmıyorsun.
- Rather than cutting down on cigarettes, sir, why don't you just give them up?
Elektrik kesintileri bilgisayara zarar verdi.
- The power cuts damaged the computer.
Bir elektrik kesintisi vardı.
- There's been a power cut.
Eti ince dilimler halinde kesin.
- Cut the meat into thin slices.
Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
- Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.
This road cuts right through downtown.