Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to injure by frost; to freeze, as plants

listen to the pronunciation of to injure by frost; to freeze, as plants
English - Turkish

Definition of to injure by frost; to freeze, as plants in English Turkish dictionary

frost
don

Bu sabah ağır bir don vardı. - We had a heavy frost this morning.

Seller, şiddetli rüzgar fırtınaları, kuraklıklar, öldürücü donlar ve hava kirliliği sorunları hepsi,ara sıra, modern toplumu etkilenmiştir. - Floods, violent wind storms, droughts, killing frosts, and the problems of air pollution have all, on occasion, influenced modern society.

frost
ayaz

Şiddetli bir ayaz bekleniyor. - A heavy frost is expected.

Sonbaharda, günler daha kısaldığında ve geceler daha soğuduğunda, o, ilk ayazın yaprakları parlak sarı ve portakal ve kırmızıya dönüştürmesini izledi. - In the fall, when the days grew shorter and the nights colder, she watched the first frost turn the leaves to bright yellow and orange and red.

frost
donmak
frost
kırağı ile kaplanmak
frost
buzlanmak
frost
{i} başarısızlık
frost
{i} soğukluk
frost
kırağı/ayaz
frost
{f} kırağı çalmak
frost
{i} fiyasko
frost
{f} soğuk davranmak
frost
{f} şekerleme ile kaplamak
frost
{i} do
frost
{i} hayal kırıklığı
frost
(isim) don, ayaz, kırağı, soğukluk, soğuk davranış, başarısızlık, hayal kırıklığı, fiyasko
frost
{f} buzlamak
frost
{i} soğuk davranış
frost
{f} (keki) şekerli bir karışımla kaplamak
English - English
frost