Onun görüşleri beni kızdırıyor.
- His opinions infuriate me.
Küstahlığın beni kızdırıyor.
- Your arrogance infuriates me.
Onun söylediği onu çileden çıkardı.
- He was infuriated with what she said.
Onun söylediğiyle çileden çıkarıldı.
- He was infuriated by what she said.