to inclose with a fence or other protection; to secure by an inclosure

listen to the pronunciation of to inclose with a fence or other protection; to secure by an inclosure
English - Turkish

Definition of to inclose with a fence or other protection; to secure by an inclosure in English Turkish dictionary

fence
telörgü
fence
etrafını çitle çevirmek
fence
etrafını çevirmek
fence
çit

İki çocuk çitin üzerinde oturuyorlar. - Two children are sitting on the fence.

Çiti boyamama gerek yoktu. - I needn't have painted the fence.

fence
parmaklık

Kalabalık kontrolden çıktı ve parmaklıkları kırıp geçti. - The crowd got out of control and broke through the fence.

fence
baştan savma yanıt vermek
fence
eskrim sporu yapmak
fence
tahta perde
fence
doğru yanıt vermekten kaçın(mak)
fence
(isim) çit, parmaklık, engel, eskrim, çalıntı mal satıcısı
fence
be on the right side of the fence kazanacak tarafta olmak
fence
{i} çalıntı mal satıcısı

Çalıntı mal satıcısı çalıntı mallarla yakalandı. - The fence was caught with the stolen goods.

fence
sit on the fence hangi tarafı tuta
fence
{f} savunmak
fence
(Askeri) Çit parmaklık
fence
{f} eskrim yapmak
fence
{i} çalıntı mal alıp satan kimse
fence
eskrimde kılıcın ustalıkla kullanılması
fence
{f} (in) -i parmaklıkla/tahta perdeyle/çitle çevirmek
fence
{f} kaçamak cevap vermek
English - English
fence
to inclose with a fence or other protection; to secure by an inclosure

    Hyphenation

    to in·close with a fence or oth·er protection; to se·cure by an in·clo·sure

    Pronunciation

Favorites