to inclose

listen to the pronunciation of to inclose
English - Turkish

Definition of to inclose in English Turkish dictionary

Related Terms

enclose
{f} çevrelemek
enclose
{f} etrafını çevirmek
enclose
içermek / kapsamak
enclose
(bir şeyi) (bir mektupla aynı zarf içine) koymak: I've enclosed a photograph with this letter. Bu mektupla birlikte bir fotoğraf
enclose
çevresini sarmak
enclose
çevirmek (duvar/çit vb ile)
enclose
içine almak
enclose
kapamak
inclose
kapamak
inclose
hapsetmek
inclose
sarmak
enclose
içine koymak
enclose
kapsa
inclose
etrafını çevirmek
inclose
{i} kapalı
inclose
{f} kapa
enclose
(fiil) çevrelemek, kapatmak, kuşatmak, kapsamak, içermek, çit ile çevirmek, çevirmek, iliştirmek, etrafını çevirmek
enclose
ekle,kapsa
enclose
{f} kapsamak
enclose
{f} kuşatmak
enclose
{f} iliştirmek
enclose
{f} 1. (bir şeyi) (bir mektupla aynı zarf içine) koymak: I've enclosed a photograph with this letter. Bu mektupla birlikte bir fotoğraf
enclose
{f} kapatmak
inclose
{f} çevrelemek
inclose
{f} kapsamak
inclose
{f} içermek
inclose
{f} kapatmak
inclose
f., bak. enclose
inclose
inclosure enclose
inclose
{f} kuşatmak
inclose
{f} iliştirmek
inclose
{f} çevirmek
English - English
enclose
inbind
inlock
enlock
Variant of enclose
another spelling of enclose
To put into harness; to harness
To put within a case, envelope, or the like; to fold (a thing) within another or into the same parcel; as, to inclose a letter or a bank note
surround completely; "Darkness enclosed him"
{f} shut in, confine; surround, create a boundary around; place within, insert, include (also enclose)
introduce; "Insert your ticket here"
To surround; to shut in; to confine on all sides; to include; to shut up; to encompass; as, to inclose a fort or an army with troops; to inclose a town with walls
To separate from common grounds by a fence; as, to inclose lands