to impose upon; to trick; to deceive; to make a fool of; to cheat

listen to the pronunciation of to impose upon; to trick; to deceive; to make a fool of; to cheat
English - Turkish

Definition of to impose upon; to trick; to deceive; to make a fool of; to cheat in English Turkish dictionary

sell
vermek
sell
sat

Satıcı bir araba satmak istiyor. - The dealer wants to sell a car.

Arabayı satmaya karar verdi. - He decided to sell the car.

sell
oyun

Oyuncak satıcısı çok samimiydi. - The toy seller was very friendly.

O oyuncak çok satılıyor. - That toy is selling like hot cakes.

sell
dalavere
sell
alıcı bulmak
sell
inandırmak
sell
yutturmak
sell
{f} kabul ettirmek: He
sell
{f} aldatmak
sell
sell like wildfire çok satılmak
sell
{f} kazıklamak
sell
sell off her şeyi
sell
kapışılmak
sell
{f} sattırmak
sell
{f} ele vermek
sell
{f} satılmak
sell
dili beğendirmek
sell
satışıyle meşgul olmak
English - English
sell
to impose upon; to trick; to deceive; to make a fool of; to cheat
Favorites