English - Turkish
Definition of to impose penance; to punish in English Turkish dictionary
- penance
- kefaret
Tom papazın önerdiği kefareti yerine getiriyor.
-Tom is doing penance.
- penance
- ceza
- penance
- {i} günaha karşılık ceza (kilise)
- penance
- i., Hrist
- penance
- do penance kefaret olarak ceza çekmek
- penance
- bu suretle ceza vermek
- penance
- itiraftan sonra günaha kefaret olsun diye papaz tarafından verilen ceza
- penance
- bir günah işlemiş olmaktan dolayı hissedilen pişmanlığı belirten davranış
- penance
- bir günahı bağışlatmak için papazın önerdiği kefaret
- penance
- günah çıkarma ve papazın önerdiği kefareti yerine getirme
- penance
- {i} papazın kararlaştırdığı ceza
Related Terms
English - English
Definition of to impose penance; to punish in English English dictionary
- penance
to impose penance; to punish
Hyphenation
to im·pose penance; to pun·ishPronunciation
Resimler
Favorites