Nasıl olsa acele etmek iyi bir fikir olacak.
- Anyhow it will be a good idea to hurry up.
Acele etmek zorundasın.
- You have to hurry up.
Acele et. Okula geç kalacaksın.
- Hurry up. You'll be late for school.
Acele et, yoksa son treni kaçıracaksın.
- Hurry up, or you will be late for the last train.
Hiç acele etme ama çabuk ol.
- Take your time, but hurry up.
Saat yedide orada olmalıyız, bu nedenle çabuk ol.
- We must be there at seven, so hurry up.