to hold in place, to keep low, to prevent publication

listen to the pronunciation of to hold in place, to keep low, to prevent publication
English - Turkish

Definition of to hold in place, to keep low, to prevent publication in English Turkish dictionary

suppress
{f} bastırmak

Ayaklanmayı bastırmak uzun sürecek. - It will take a long time to suppress the revolt.

Kan şekeri bozukluğu düşük seviyede olan kişiler onların duygularını bastırmak için güçten yoksun olmaları nedeniyle kolayca korkarlar ve öfkelenirler. - People suffering from low level of blood sugar disorder, because they lack the power to suppress their emotions, get easily frightened and angry.

suppress
{f} gizli tutmak
suppress
(fiil) bastırmak, zaptetmek, durdurmak, dindirmek, önlemek, örtbas etmek, hasıraltı etmek, ortadan kaldırmak, baskı altına almak, yayınlanmasını yasaklamak
suppress
bastırma

Kan şekeri bozukluğu düşük seviyede olan kişiler onların duygularını bastırmak için güçten yoksun olmaları nedeniyle kolayca korkarlar ve öfkelenirler. - People suffering from low level of blood sugar disorder, because they lack the power to suppress their emotions, get easily frightened and angry.

Ayaklanmayı bastırmak uzun sürecek. - It will take a long time to suppress the revolt.

suppress
tutma
suppress
{f} önlemek
suppress
ezmek
suppress
lağvetmek
suppress
bastır

Duygularını bastıramadı. - She couldn't suppress her emotions.

O, duygularını bastıramaz. - She can't suppress her emotions.

suppress
(bir hareket ya da durumu) bastırmak
suppress
saklı tutmak
suppress
{f} hasıraltı etmek
suppress
{f} zaptetmek
suppress
{f} baskı altına almak
suppress
{f} (bir haberin/yayının) çıkmasını yasaklamak
suppress
{f} bastırmak, durdurmak; yok etmek
suppress
{f} örtbas etmek
suppress
{f} yayınlanmasını yasaklamak
suppress
{f} ortadan kaldırmak
English - English
suppress

The government suppressed the findings of their research about the true state of the economy.

to hold in place, to keep low, to prevent publication
Favorites