English - Turkish
Definition of to hold; to keep, possess or occupy in English Turkish dictionary
- obtain
- {f} elde etmek
Onu elde etmek kolaydı.
-It was easy to obtain.
- obtain
- {f} edinmek
- obtain
- almak
Bu fiyata almak için elimden gelen her şeyi yaptım.
-I did everything I could to obtain this price.
Bu binaya girmek için yetkililerin onayını almak gereklidir.
-It is necessary to obtain the sanction of the authorities to enter this building.
- obtain
- {f} süregelmek
- obtain
- bulunabilir
- obtain
- kavuşmak
- obtain
- sağlamak
- obtain
- elde et
Perry ondan değerli bilgiler elde etti.
-Perry obtained precious information from him.
Bu parçaları elde etmesi oldukça zordur.
-These items are rather hard to obtain.
- obtain
- âdet olmak
- obtain
- {f} kazanmak
- obtain
- {f} var olmak
- obtain
- varol/elde et
- obtain
- {f} varlığını sürdürmek
- obtain
- {f} geçerli olmak
- obtain
- (fiil) sağlamak, elde etmek, edinmek, kazanmak, varlığını sürdürmek, süregelmek, var olmak, geçerli olmak, bulmak
- obtain
- {f} elde etmek, almak, edinmek, sağlamak, ele geçirmek
- obtain
- kazanılabilir
- obtain
- obtainment elde etme
Related Terms
English - English
Definition of to hold; to keep, possess or occupy in English English dictionary
- obtain
His mother then is mortal, but his Sire / He who obtains the monarchy of Heav'n, / And what will he not do to advance his Son?.
to hold; to keep, possess or occupy
Hyphenation
to hold; to keep, pos·sess or oc·cu·pyPronunciation
Resimler
History
Favorites