to hinder; to withhold

listen to the pronunciation of to hinder; to withhold
English - Turkish

Definition of to hinder; to withhold in English Turkish dictionary

abstain
çekinmek
abstain
{f} sakınmak
abstain
içki içmemek
abstain
sakın

Tom'a sigara içmekten ve içki içmekten sakınması söylendi. - Tom was told to abstain from smoking and drinking.

abstain
uzak durmak
abstain
kaçınmak
abstain
perhiz etmek
abstain
(Avrupa Birliği) Kaçınma

Babam içki içmekten kaçınmaya çalışıyor. - My father tries to abstain from drinking.

Gerçek bilim bize şüphe etmeyi ve cahillikten kaçınmayı öğretir. - True science teaches us to doubt and to abstain from ignorance.

abstain
{f} içki

O içkiden uzak duruyor. - She abstains from drinking.

Ona doktor tarafından içki içmekten uzak durması söylendi. - He was told to abstain from drinking by the doctor.

abstain
imtina etmek abstain from imtina etmek
abstain
geri dur
abstain
{f} çekimser olmak
abstain
{f} içkiden uzak durmak
abstain
geri durmak
abstain
{f} from (bir şeyi) yapmamak: He's decided to abstain from alcohol. İçki içmemeye karar verdi
abstain
{f} oy vermemek, çekimser kalmak
English - English
abstain
to hinder; to withhold
Favorites