to hinder; to cross; to thwart

listen to the pronunciation of to hinder; to cross; to thwart
English - Turkish

Definition of to hinder; to cross; to thwart in English Turkish dictionary

rub
{f} ovmak
rub
sürtünmek
rub
{i} sürtme
rub
ovma

Bir acı biber kestikten sonra asla gözlerini ovma. - Never rub your eyes after cutting a hot pepper.

Sırtınızı ovmamı ister misiniz? - Do you want me to rub your back?

rub
ovalamak
rub
ovalama

Habanero biberlerini kestikten sonra gözlerini ovalamamak için dikkatli ol. - After cutting habanero peppers, be careful not to rub your eyes.

rub
{i} güçlük
rub
{f} against/on -e sürtünmek
rub
{i} engel
rub
{i} problem
rub
{i} sürtünme

Lastikler lastik ve yol yüzeyi arasındaki sürtünme nedeniyle yıpranır. - Tires wear down because of friction between the rubber and the road surface.

rub
{f} zımparalamak
rub
{f} geçinip gitmek
rub
sürme/sürtünme/ovma
rub
{i} ovma, ovalama; ovunma
rub
{i} alay
rub
{f} sürmek
rub
{i} iğneleme
English - English
rub