Onlar bize yardım etmek için geldiler.
- They came to our assistance.
Tom bize yardım etmek için burada.
- Tom is here to assist us.
Tom tanımadığı birinin yanında oturdu.
- Tom sat down next to someone he didn't know.
Erkek kardeşine ev ödevinde yardım etti.
- She assisted her brother with his homework.
Mali olarak ressama yardım ettiler.
- They assisted the painter financially.
Yara izini herhangi birine hiç gösterdin mi?
- Have you ever shown your scar to someone?
Sabah ereksiyonu olmayan birine ödünç para verme.
- Don't lend money to someone who can't have a morning erection.
Yardım edebilir miyim?
- May I be of assistance?
Yardımımıza ihtiyacın var mı?
- Do you need our assistance?
Zavallı adama yardımcı olmak için zahmete girdi.
- He took the trouble to assist the poor man.
Bana yardımcı olmak için yolunu değiştirdi.
- He went out of his way to assist me.