to have two or more things or properties that function together

listen to the pronunciation of to have two or more things or properties that function together
English - Turkish

Definition of to have two or more things or properties that function together in English Turkish dictionary

combine
{f} birleştirmek

İşi zevkle birleştirmek zordur. - It is hard to combine business with pleasure.

combine
birleşmek
combine
tor
combine
bileştirmek
combine
(Ticaret) tröst
combine
birleştir

Bunları bu şekilde birleştirirsen; 14 girişli bir USB çoklayıcı elde edersin. - If you combine them in this way, you get a 14 port USB hub.

Tom ve Mary John'a bir hediye almak için paralarını birleştirdiler. - Tom and Mary combined their money to buy a present for John.

combine
dili siyasi ve ticari çıkar sağlamak için bir araya gelen grup
combine
kartel/birlik
combine
bir araya g

Çok Fransızca kelime biliyorum ama cümle içinde bir araya getirmekte zorlanıyorum. - I know a lot of French words, but it's difficult for me to combine them into sentences.

combine
(to) karmak / birleştirmek
combine
{f} karışmak
combine
{i} birlik
combine
birleştir,v.birleştir: n.birlik
combine
(isim) birlik; uzlaşma; kartel
combine
{f} toplamak
combine
{i} uzlaşma
combine
{i} biçerdöver

Bugünün modern traktörleri ve biçerdöverleri yüksek teknoloji ile donatılmıştır. - Today's modern tractors and combines are equipped with high technology.

combine
{f} kombine etmek
English - English
combine
to have two or more things or properties that function together

    Hyphenation

    to have two or more things or properties that func·tion to·geth·er

    Turkish pronunciation

    tı häv tu ır môr thîngz ır präpırtiz dhıt fʌngkşın tıgedhır

    Pronunciation

    /tə ˈhav ˈto͞o ər ˈmôr ˈᴛʜəɴɢz ər ˈpräpərtēz ᴛʜət ˈfəɴɢksʜən təˈgeᴛʜər/ /tə ˈhæv ˈtuː ɜr ˈmɔːr ˈθɪŋz ɜr ˈprɑːpɜrtiːz ðət ˈfʌŋkʃən təˈɡɛðɜr/
Favorites