Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to have to do with, to concern

listen to the pronunciation of to have to do with, to concern
English - Turkish

Definition of to have to do with, to concern in English Turkish dictionary

regard
{f} saymak
regard
itibar etmek
regard
{f} takdir etmek
regard
olarak görmek

Herkes onu dürüst olarak görmektedir. - Everybody regards him as honest.

regard
{f} ait olmak
regard
{f} önem vermek
regard
{f} saygı duymak
regard
umursamak
regard
saygı

Ailenize saygılarımı iletin. - Give my regards to your family.

Lütfen ebeveynlerinize saygılarımı iletin. - Please give my regards to your parents.

regard
kulak asmak
regard
aldırış
regard
iyi dilekler

Babana en iyi dileklerimle. - Best regards to your father.

Lütfen Tom'a en iyi dileklerimi iletin. - Please give my best regards to Tom.

have to do
yapmak zorunda
to have to
zorunda olmak
regard
(fiil) bakmak, göz önüne almak, dikkate almak, hesaba katmak, saymak, saygı duymak, takdir etmek, çok beğenmek, önem vermek, ait olmak, ilgili olmak
regard
{i} takdir
regard
(Avrupa Birliği) nazar, itibar;saygı
regard
{f} dikkate almak
regard
{f} bakmak
regard
{i} nazar
regard
{i} dikkat

Tom heykele dikkatlice baktı. - Tom regarded the statue carefully.

Herkes uyarıları dikkate almadan harabeye doğru gitti. - Everyone has gone towards the ruin regardless of warnings.

English - English
regard

I'd like to talk to you regarding your last email.

to have to do with, to concern
Favorites