Bana göre buna inanmak zor.
- I find this hard to believe.
Yapmanız gereken bütün şey bana inanmaktır.
- All you have to do is believe me.
Çocukluğumda Noel Baba'ya inandım.
- In my childhood, I believed in Santa Claus.
O, Ben'in sözlerine inanmadı.
- He didn't believe Ben's words.
Ona inanmakla aptallık ettin.
- It was stupid of you to believe in him.
O, Ben'in sözlerine inanmadı.
- He didn't believe Ben's words.