to have a warm and delicate color, as some roses and other flowers

listen to the pronunciation of to have a warm and delicate color, as some roses and other flowers
English - Turkish

Definition of to have a warm and delicate color, as some roses and other flowers in English Turkish dictionary

blush
{f} kızarmak

Tom kızarmaktan kendini alamadı. - Tom couldn't help but blush.

Kızarmaktan kendimi alamadım. - I couldn't help blushing.

blush
{f} yüzü kızarmak
blush
{i} utanma
blush
{i} yüz kızarması
blush
bakış

İlk bakışta, Tom'un önerisi mümkün görünüyordu. - At first blush, Tom's suggestion seemed feasible.

blush
kızartı
blush
(yüzü) kızarmak
blush
kızarıklık
blush
utanıp kızarma
blush
utançtan kızarmak
blush
{f} utan

Adam bir çocuk gibi utandı. - The man blushed like a boy.

Bana öyle bakmayı kes, beni utandıracaksın. - Stop looking at me like that, you'll make me blush.

blush
{f} utanmak
blush
kızarma

Tom kızarmaktan kendini alamadı. - Tom couldn't help but blush.

İnsan yüzü kızaran tek hayvandır. Ya da kızarması gereken. - Man is the only animal that blushes. Or needs to.

blush
mahcup olmak
blush
blus
blush
blush rose pembe renkli bir çeşit gül
blush
pembeleşmek
blush
at first blush ilk bakışta
blush
(fiil) kızarmak, yüzü kızarmak, utanmak, kırmızılaşmak
English - English
blush
to have a warm and delicate color, as some roses and other flowers
Favorites