to have a substance smeared on (a surface)

listen to the pronunciation of to have a substance smeared on (a surface)
English - Turkish

Definition of to have a substance smeared on (a surface) in English Turkish dictionary

smear
(Tıp) Mikroskopta tetkik edilmek üzere kanveya diğer vücut ifrazatının cam üzerine ince bir şekilde yayılması, yayma, froti
smear
karalama

İktidar partisi muhalefete karşı bir karalama kampanyası yürütüyor. - The ruling party is running a smear campaign against the opposition.

smear
bulanık
smear
karalamak
smear
ezmek
smear
(Telekom) bulaşma
smear
sıvamak
smear
iftira etmek
smear
sürmek
smear
lekelenmek
smear
bulaşık leke
smear
bulaştırmak
smear
lekeli
smear
{f} bulaşmak
smear
{f} 1. on/with (yağlı, kolayca dağılan veya yapışkan bir şeyi) (bir yere) sürmek: He's smeared paint on me! Üstüme boya sürdü! She smeared the
smear
tamamen yenmek
smear
sür/lekele
smear
yapışkan
smear
{i} leke

Neden Çin'i bu kadar lekelemekten hoşlanıyorsun? - Why do you like smearing China so much?

English - English
smear

She smeared her lips with lipstick.

to have a substance smeared on (a surface)
Favorites