to have a particular direction or situation; to face; to front

listen to the pronunciation of to have a particular direction or situation; to face; to front
English - Turkish

Definition of to have a particular direction or situation; to face; to front in English Turkish dictionary

look
{i} bakış

Tom, John'un Mary'ye bakış tarzını sevmiyor. - Tom doesn't like the way John looks at Mary.

Yüzünde dalgın bir bakışı vardı. - She has an absent look on her face.

look
{f} görünmek, gözükmek: He looks ill. Hasta görünüyor
look
{f} göstermek

Arkadaşım 18'indeymiş gibi göstermek için kimliğinde oynama yaptı. - My friend doctored his ID to make it look like he was 18.

O kendini daha uzun göstermek için yüksek topuklu ayakkabılar giyiyor. - She wears high heels to make herself look taller.

look
{i} bakma

Meg bile bana bakmadı. - Meg didn't even look at me.

Onun yokluğunda bebeğine bakmamı rica etti. - She asked me to look after her baby in her absence.

look
iyileşmek
look
(Askeri) faal
look
görünmek

Kim genç ve seksi görünmek istemez ki? - Who doesn't want to look young and sexy?

Daha olgun görünmek için sakal uzattı. - He grew a beard to look more mature.

look
okşamak
look
{f} bak

Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır. - Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time.

O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi. - Many nights did he spend, looking up at the stars.

look
dikkat etmek

Tom'un çıkarlarına dikkat etmek zorundayım. - I have an obligation to look out for Tom's interests.

Tom'a dikkat etmek zorunda kalacaksın. - You'll have to look out for Tom.

look
{f} ummak
look
nazar etmek
look
(fiil) bakmak, görünmek; ummak, ümit etmek; göstermek
look
look about etrafına bakmak
look
bakın

O güzel küçük kıza bakın. - Look at that pretty little girl.

Hayır, teşekkürler. Sadece etrafa bakınıyorum. - No, thank you. I'm just looking around.

look
{f} s_h.bak+e.görün
look
{i} yüz ifadesi
look
{i} nazar
English - English
look
to have a particular direction or situation; to face; to front
Favorites