to have a difference, cause of variance, or quarrel; to dispute; to contend

listen to the pronunciation of to have a difference, cause of variance, or quarrel; to dispute; to contend
English - Turkish

Definition of to have a difference, cause of variance, or quarrel; to dispute; to contend in English Turkish dictionary

differ
Farklılık göstermek
differ
değişiklik göstermek

Yasalar ABD'de eyaletten eyalete değişiklik göstermektedir. - Laws differ from state to state in the United States.

differ
değişik olmak
differ
ayrıcalık göstermek
differ
(Politika, Siyaset) farklılaşmak
differ
anlaşamamak
differ
(from ile) farklı olmak
differ
farklı ol

Çılgınlık, sonuçların farklı olacağını umarak, aynı deneyimi tekrarlamaktır. - Madness is repeating the same experience, expecting the results to be different.

Öğretmenimiz ayrıca düğününün diğer insanlarınki ile aynı olmayacağını söyledi;biz nasıl farklı olacağını sorduk fakat o söylemedi. - Our teacher also said that her wedding wouldn't be the same as other people's; we asked how it would be different, but she didn't say.

differ
{f} benzememek
differ
{f} farlı düşünmek
differ
from ile başka olmak
differ
ayrılmak
differ
{f} ters düşmek
differ
uygun bulmamak
differ
(fiil) benzememek, farklı olmak; ters düşmek; farlı düşünmek, anlaşamamak
differ
kavga etmek
differ
x anlaşmazlığa düş/ayrıl
differ
bozuşmak
differ
{f} from -den başka olmak, -e benzememek, -den farklı olmak, -den ayrılmak
English - English
differ