to hasten or quicken

listen to the pronunciation of to hasten or quicken
English - Turkish

Definition of to hasten or quicken in English Turkish dictionary

accelerate
hızlandırmak
accelerate
{f} hızlanmak
accelerate
{f} özendirmek
accelerate
sürat vermek
accelerate
ivmek
accelerate
süratini artırmak
accelerate
hız kazandırmak
accelerate
süratlendirmek
accelerate
ivdirmek
accelerate
hızlandırma
accelerate
hızlandır

Yenin değerlenmesi o şirketin düşüşünü hızlandırdı. - The yen's appreciation accelerated the decline of that company.

O, birden arabayı hızlandırdı. - Suddenly, he accelerated the car.

accelerate
{f} gaza basmak
accelerate
tesri etmek
accelerate
{f} çabuklaştırmak
accelerate
{f} hız kazanmak
accelerate
{f} canlandırmak
English - English
{v} accelerate
to hasten or quicken

    Hyphenation

    to has·ten or quick·en

    Turkish pronunciation

    tı heysın ır kwîkın

    Pronunciation

    /tə ˈhāsən ər ˈkwəkən/ /tə ˈheɪsən ɜr ˈkwɪkən/
Favorites