Yenin değerlenmesi o şirketin düşüşünü hızlandırdı. - The yen's appreciation accelerated the decline of that company.
Yenin değerlenmesi o şirketin düşüşünü hızlandırdı.
The yen's appreciation accelerated the decline of that company.
Arabasını hızlandırdı ve beni geçti. - He accelerated his car and overtook me.
Arabasını hızlandırdı ve beni geçti.
He accelerated his car and overtook me.
to accelerate our departure.