to hasten, station, put, expose, delay, carry accounts to a ledger

listen to the pronunciation of to hasten, station, put, expose, delay, carry accounts to a ledger
English - Turkish

Definition of to hasten, station, put, expose, delay, carry accounts to a ledger in English Turkish dictionary

post
{i} memuriyet, görev
post
sonra

Bu kitap, ölümünden sonra yayımlandı. - The book was published posthumously.

Hokkaido'ya hareket etmeyi bir sonraki aya erteledi. - He postponed leaving for Hokkaido until next month.

post
vazife
post
(adam) göndermek
post

İş görüşmem ertelenince saat 3'e kadar boş boş gezdim. - When my interview was postponed until 3, I wandered around killing time.

Ben, birkaç saatliğine ev işimi yapmayı erteledim. - I postponed doing my housework for a few hours.

post
postaya atmak
post
garnizon
post
(yarışta) başlama/bitiş çekidi
post
nöbet
post
{f} görevlendirmek
post
{f} yerleştirmek [ask.]
post
{f} bilgi vermek
post
{f} geçirmek (kayıt)
post
{f} atamak
post
{f} aydınlatmak
post
{f} afişle ilan etmek
post
{f} afişe etmek
post
kışla/posta/direk
post
(kayıtları) günlük defterden ana
post
{i} yabancıların kurduğu alışveriş yeri
English - English
{v} post
to hasten, station, put, expose, delay, carry accounts to a ledger
Favorites