English - Turkish
Definition of to happen or come to pass; to occur in English Turkish dictionary
- transpire
- ortaya çıkmak, belli olmak: It later transpired that there was no bridge at all. Hiçbir köprünün olmadığı sonradan ortaya çıktı. 2
- transpire
- beden veya bitki gözeneklerinden dışarı çıkmak
- transpire
- terle
- transpire
- {f} 1. ortaya çıkmak, belli olmak: It later transpired that there was no bridge at all. Hiçbir köprünün olmadığı sonradan ortaya çıktı. 2
- transpire
- ortaya çıkmak
- transpire
- vuku bulmak
- transpire
- olmak
- transpire
- bilinmek
- transpire
- {f} sızdırmak
- transpire
- {f} sızmak
- transpire
- meydana çıkmak
- transpire
- ol/duyul/terle
- transpire
- {f} kokusu çıkmak
- transpire
- şüyu bulmak
- transpire
- {f} terlemek
Related Terms
English - English
Definition of to happen or come to pass; to occur in English English dictionary
- transpire
to happen or come to pass; to occur
Hyphenation
to hap·pen or come to pass; to oc·curPronunciation
Resimler
Favorites