O, odaya girdiğinde bir mırıltı vardı.
- There was a murmur when she entered the room.
Seni seviyorum, diye mırıldandı ve gözlerini kapattı.
- I love you, she murmured and closed her eyes.
O, dudaklarını onun kulağına yaklaştırdı ve mırıldandı: Seni seviyorum.
- He brought his lips close to her ear and murmured: I love you.