to grumble, complain; to be dissatisfied

listen to the pronunciation of to grumble, complain; to be dissatisfied
English - Turkish

Definition of to grumble, complain; to be dissatisfied in English Turkish dictionary

grudge
{i} hınç
grudge
{i} kin

Lisa'nın Stan'a karşı bir kini var. - Lisa has a grudge against Stan.

Lisa Stan'a karşı kin besliyor. - Lisa holds a grudge against Stan.

grudge
günü
grudge
(isim) kin, garez, kıskanma, kincilik, hınç, garaz, kindarlık
grudge
{f} istemeden ver
grudge
haset
grudge
vermek istememek
grudge
çok görmek
grudge
esirgemek
grudge
istemeyerek ver
grudge
kıskanmak
grudge
(fiil) isteksizce vermek, isteksiz olmak, esirgemek, haset etmek
grudge
diş bilemek
grudge
to carry a grudge kin beslemek
grudge
antipati
grudge
{i} kincilik
grudge
kıyamayarak
grudge
(Askeri) KİN, HINÇ
English - English
grudge

And the pharises, and scribes grudged sainge: He receaveth to his company synners .

to grumble, complain; to be dissatisfied
Favorites