Bütün bebek dişlerini bu kibrit kutusunda biriktirdin mi? Bu iğrenç!
- You saved all your baby teeth in this matchbox? That's gross!
Geçen yıl Tom'un brüt geliri otuz bin doların üzerindeydi.
- Tom's gross income last year was over thirty thousand dollars.
Büyük bir hata yapmaktan kaçınmak için daha dikkatli olmalısın.
- You must be more careful to avoid making a gross mistake.
Tanzanya'da yiyecek koklamak, kibar olmayan hatta çok görgüsüzce bir davranıştır.
- It is impolite, or even gross, to smell food in Tanzania.
Bütün bebek dişlerini bu kibrit kutusunda biriktirdin mi? Bu iğrenç!
- You saved all your baby teeth in this matchbox? That's gross!
Sıçan bıyıkları iğrençtir.
- Rat whiskers are gross.
Bu gizliliğin bariz bir ihlalidir.
- This is a gross violation of privacy.
Kocaman bir şey görmek istiyor musun?
- Do you want to see something gross?
The movie grossed three million on the first weekend.
... It's really gross. ...
... to raise something called the GDP, the Gross Domestic Product. You know, it wasn’t ...